Rap müziğin kökeni 1970'lerde özellikle siyahi insanların yaşadığı Amerika'nın kenar mahallelerine, yâni bir diğer deyişle "getto"lara dayanmaktadır. Aynı dönemlerde ortaya çıkan Hip-Hop kültür akımının bir koludur.
RAP'in "Rhytm And Poem" ('Ritim ve Şiir' ya da 'Ritmik Şiir') veya "Rhytmic American Poetry" (Ritmik Amerikan Şiiri) sözcüklerinin kısaltması olduğu görüşü yaygın olsa da aslında rap kelimesi, İngilizce sözlük anlamı olarak "ağır eleştiri" anlamına gelmektir.
Bir müzik türü olarak rap, sözlerin müziğin tempo ve ritmine uyarlanarak söylendiği bir yapıdadır. Hiphop kültürünün içindeki başlıca dört elementten biridir. (Rap, DJ'lik, breakdance ve graffiti...) Rap yıllar boyunca değişim geçirmiştir ve rap içinde çeşitli alt türler oluşmuştur. (Gangsta, g-funk gibi...)
Rap çoğunlukla hızlı ritimle söylenen bir müzik türüdür. Bu şekilde müziğin temposuna uygun olarak kâfiyeli kelimelerden oluşan sözler söylemek de MC'lik olarak adlandırılmaktadır. MC'nin açılımı olarak Master of Ceremonies (Seremoni Ustası), Microphone Control ya da Mic Check (Mikrofon Kontrol) gibi terimler söylenebilir. Rap terimi 1979 yılında keşfedilen iki kayıt sâyesinde hiphop'la özdeşleşmiştir. Bunlardan ilki King Tim III'nin Personality Jock'u idi ki bu şarkı hiphop'un bilinen ilk kaydı olarak târihe geçmiştir.
Rap müzik 1970'lerin başında New York'un siyah gettolarında doğdu. Harlem, Bronx gibi siyahların yoğun olduğu yerlerdeki ezilen ve siyahi müzisyenler rap'in temellerini attı. Jazz, R&B (Rhytme and Blues) ve Funk müziklerini karıştırıp bir beat (müzik altyapısı) yapıp üstüne de rhyming (uyak) yaparak Freestyle doğaçlama olarak yeni bir müzik akımını başlattılar, RAP. Rap İngilizce'de zaten vuruş demektir. Bunların yanında insanların adrenalin, reklam, illegalite ve en önemlisi sanat ihtiyaçlarını karşılayan GRAFFITI sanatı özellikle Paris, New York ve Berlin başta metropollerde ve gettolarda kendine yer buluyordu. BOL GİYİNMEK ise düzgün fiziği belli etmeyi ve dar giyimden oluşan rahatsızlığı protesto ve insanları özgür bırakarak rahatlığı ön plana çıkarıyordu. BREAKDANCE ise gerek figürleri gerek çeşidi ve gerekse fiziği kullanışıyla aşırı efor ve heyecan isteyen bir dans türüdür. Bugün rap müziğin kurucusu ise DJ Kool Herc olarak kabul edilmektedir. Rap müzik seksenlere kadar ciddi anlamda bir ilgi görmedi. Ama seksenlerde müzikle beraber teknolojinin de gelişmesi rap'te kullanılan sampleların (üst müzikler) rock, klasik müzik v.b. türlerin de çoğalmasıyla rap ciddi anlamda bir patlama yaşadı. Rapperlar çeşitli düetlerle adlarını duyurmaya başladı. Bu sayede rap başta Amerika ve Avrupa metropolleri olmak üzere tüm dünyaya yayılmaya başladı. Rap'teki bu zenginlikte rap'e oldskool, newskool, gangsta gibi kollar kazandırdı. Ama bunların en önemlisi East Coast, West Coast ayrımıdır. West Coast Rap daha çok seks, para, silah, hayatın güzelliklerini konu alırken, East Coast Rap daha politik, depresif, adaletsizlik, eşitsizlik gibi konuları ele alıyordu. Dediğimiz gibi Rap gelişmekteyken tabi bunu ilk fark edenlerden biri de.Uluslararası Kapitalist Müzik Şirketleri oldu. Rapper'larla büyük anlaşmalar yaparak, geniş reklamlarla rap üstünden milyarlarca dolarlar kazanmaya başladılar. Özellikle Rap'teki DISS olayı yani laf atma, inanılmaz reyting sağlıyordu ve satışları da artırıyordu. Doksanlarının sonuna doğru tüm dünya gençliği Hip-Hop Kültürü'ne (maalesef körü körüne moda olduğu için katılanlarda dahil) katılmaya başladı. - Rap Neden Poltiktir? Rap 1970'lerde metropolün fakir siyah gettolarında doğdu. Siyahlar dünyaya demokrasi getirme yarışındaki Amerika'da her zaman 2. sınıftırlar. Lenin'in en güzel tahlillerinden biriyle; Dünya ezenler ve ezilenler olarak ayrılmıştır. Bu yüzden rap ezilenlerin müziği olarak doğdu. Bugün Fransa'daki rapperların çoğu siyah yada Arap, Almanya'da da siyah yada Türk, İngiltere'de ise yine siyah yada Hintler bu işi yapıyorlar. Çünkü rap 2. sınıf olmak, bir yerlere ait olmamak (ulusal ve bireysel bazlarda), ezilmişlik, itilmişlik insanları agresifleştirir, suça teşvik eder. Bu yüzden rap'te bol küfür ve hakaret vardır. Rap'in ilk dönemlerinde Amerika'da beyaz adam'a karşı, siyahların ezilmişliği, Avrupada azınlık- yabancı olmanın burukluğu ve ana ulusa entegre olamama sorununu ele almıştır. Pop gibi düzenin müzikleri sadece aşk ve güzellikleri konu alırken, Rap altmışlardaki isyan bayrağını Rock'tan kapmış bulunuyordu ve protestliğin tahtına oturmuş durumdaydı. Rap, işbirlikçi- yalancı politikacılara küfretti, çalışanların sorunlarını anlattı, dünyanın içinde bulunduğu durumu izah etti, sistemdeki aksakları eleştirdi, her ne kadar Amerikan orijinli bir müzik olsa da (gerçi kökeni değil, düzene bakış açısı önemli) emperyalizme, kapitalizme, siyonizme, adaletsizliğe, eşitsizliğe, insanlık gibi temel değerleri anlattı. Örneğin sevilmeyen bir politikacıya sadece sandık başında ve toplumsal baskılarla cevap verilebilirken, müzik yapmak uğruna sanatı katleden bir müzisyene kasetini almayarak cevap verebilirken, rap'te bu kızıldığı her anda belli edilebilir. Rap'te FREESTYLE vardır yani doğaçlama, Anadolu'daki aşık atışması gibi. Örneğin o dönem sosyal uçurum artmışsa zenginlere, ülke bütünlüğü tehlikedeyse bölücülere, sevgiye karşılık alınamıyorsa aşka bile sözlü saldırıda bulunulabilir. İşte Rap bu yüzden pop gibi kişiyi aşkla kısıtlamaz. Rap aşka bile eleştirel bakar, seni seviyorum, sana ölüyorum tarzı tekdüze ifadelerle değil içten geldi gibi anlatır. Kısacası Rap= Özgürlük - Türkiye'mizde "Türkçe Rap": Rap'te kullanılan altyapılar her ne kadar da etnik motifler taşısa bile rap'te esas olan dildir. Bu yüzden Türkiye'nin Rap'i TÜRKÇE RAP'tir. Ama ilginçtir Türkçe Rap'in temelleri Türkiye'de değil Almanya'da atıldı. Her ne kadar demokratik görünse de neo-nazi temellerinden kurtulamamış olan Almanya'da ezilen azınlıklar ve yabancıların yaklaşık 4 milyon nüfusla Türkler gelmektedir (Bu sırada Almanya'nın nüfusu yaklaşık 80 milyon). Almanya'daki Türkler doksanların başından itibaren Türkçe Rap'e yöneldiler ve 1995'te Cartel'le beraber Türkçe Rap patladı. Tabi konular belliydi. Modern Almanya'daki Türkler'in ezilmişliği, adaletsizlik, sadece Türk olduğu için dışlanma (ister Diyarbakırlı, ister Trabzonlu hepsi aynı!), entegre olamama, anavatana duyulan özlem hafiften milliyetçiliği de taşıyordu fakat bu hiçbir zaman faşizan düzeye ulaşmadı. Bu Türkiye için bir ilkti. Daha sonra 2000'lerde Nefret'le beraber toplumsal sorunlar irdelenmeye başlandı ve ciddi anlamda politize olmaya başladı. Özellikle Rap son dönemde tekrar bir parlama dönemine girdi her ne kadar ticari'leşse bile... - Neden Rap sevildi? Neden rap'i sevdik? Türkiye'de rap'in kemik tabanı oluştu ve oluşmaya da devam ediyor. Türkiye'de rap herhangi bir gruba ait değil. Rapper'lar değişik kesimlerden geliyorlar. Türkiye'de rap'in sevilmesinin bir önemli nedeni de yurtdışında olduğu gibi etnik gruplar yerine halkın kaymak tabakası ve marjinal kesimleri hariç tüm kesimlerine kucak açması. Bu yüzden Rap kendini iyi anlamda kabul ettirmeyi başardı. Bankaları hortumlanan, birbirine kırdırılmaya, bölündürülmeye çalışılan, en temel değerlerinden biri olan dini bile değiştirilmeye çalışılan, gençliği para, seks, v.b. beyin yıkayıcı'larla apolitize edilmeye çalışılan, emeğiyle-namusuyla yaşayan bir 3. dünya ülkesi'nin evlatları da o millet gibi protest ve pesimist olacaktır. İşte bu yüzden rap her zaman olacaktır